Patara, 18 kmlik kumsalı, görkemli antik tiyatrosu ve dünyanın ilk parlementer yapısıyla tarihte yerini almış bir şehirdir.
Patara sahip olduğu muhteşem plajıyla tatilcilere hizmet etmenin yanında Caretta caretta kaplumbağalarına da ev sahipliği yapıyor. Patara plajı, caretta kaplumbağalarının yumurtlama alanı olması dolayısıyla çevresel koruma alanıdır. Patara denizi sığ ve kumu incedir. Patara plajı genelde rüzgar aldığı için genelde dalgalıdır.
Patara, Kaş’ın yaklaşık 40 kilometre batısında yer alıyor. Akdeniz’in büyüleyici sahillerinden birine sahip olmanın yanı sıra, tarihi zenginliğiyle de adeta yaşayan bir açık hava müzesi niteliğindedir. Patara, Likya uygarlığının en önemli liman kentlerinden biridir.
Patara, Likya Birliği’nin başkenti olarak tarih sahnesinde önemli bir rol oynamıştır. Antik kentte yapılan kazılar sayesinde, Likya Birliği Meclis Binası, tiyatro, agora, su kemerleri ve hamamlar gibi yapılar gün yüzüne çıkarılmıştır. Antik dönemde demokratik kararların alındığı ilk yapılardan biri olan Meclis Binası, tarihte özel bir yer tutar. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin tarihsel bir referansı olarak öne çıkmaktadır.
Kentin girişinde devasa Roma kemeri sizleri karşılar. Patara’ya adım atan ziyaretçileri geçmişe doğru bir yolculuğa çıkarır. Patara’da bulunan Antik tiyatro, zamanında binlerce kişiye ev sahipliği yapmıştır, günümüzde restorasyon çalışmaları bitmiş ve ziyaretçilerini bekliyor.
Patara sadece tarihiyle değil, aynı zamanda eşsiz plajı ve doğasıyla da ziyaretçilerini büyüler. 18 kilometre uzunluğuyla Türkiye’nin en uzun plajlarından biridir. Patara Plajı, ince altın sarısı kumları ve uçsuz bucaksız ufuk çizgisiyle ziyaretçilerine unutulmaz bir manzara sunar. patar plajı, caretta carettaların yani deniz kaplumbağalarının yumurtlama alanıdır ve özel koruma altındadır. Plaj, deniz kablumbağalarının yumurtalarını korumak adına yaz aylarında belirli saatlerde kapatılır ve takip edilir.
Patara Kum tepelerinde gün batımı ise ayrı bir deneyimdir. Güneşin altın rengi ışıkları, tarihi kalıntıların ve dalgaların üzerinde yavaşça süzülerek batarken, ziyaretçilere zamanın ötesinde bir huzur sunar.
Patara, Noel Baba olarak bilinen Aziz Nikolas’ın da doğum yeridir. Aziz Nikolas, 4. yüzyılda Patara’da doğup büyüdükten sonra Myra’da (bugünkü Demre) piskopos olarak görev yapmıştır. Nikolas’ın köklerinin Patara’ya uzanıyor olması, kenti sadece yerli değil, yabancı turistler açısından da çekici kılar.
Patara kalabalıktan uzak, doğayla iç içe ve tarihi dokuyla yoğrulmuş bir tatil vadediyor. Patara’da sabahları antik kentte yürüyüş yapıp, öğleden sonraları denizin serinliğinde yüzebilir. Akşamları ise yerel restoranlarda yörenin taze mezeleri ve deniz ürünlerinin tadını çıkarabilirler.